Gündem ve Müslüman
İki tür gündem vardır oluşan. Birini siz oluşturursunuz ve bu gündem bizzat sizin aktiviteniz doğrultusunda gelişir ve oluşur. Diğeri ise sizin dışınızda oluşan gündemdir.
Biz olan, biz olduğunu iddia eden bir sürü grup var irili ufaklı. Ve asıl gündem o bizlik iddiasında bulunanların oluşturduğu gündemdir. Var olan ve varlığını sürdürmeye çalışan o gruplar oluşturdukları gündem ile beslenirler. Var edilen gündemlerle taraftar oluşturulur. Yandaş toplanır ve güçlenmesi sağlanır.
Gündemi takip etmek, yaşadığımız coğrafyada olan bitenden haberdar olmak, - özellikle Allah’ın kulu olduğunu iddia eden, ve bu kulluğu ve boyun eğişi bir başkasına yapmayı yaşanacak en büyük zillet olarak kabullenen - Müslümanların vazgeçilmezi olmalıdır. En önemli bizlik yani taraf oluş inanç birlikteliğidir. Olayları Müslümanlar ve dışındakilerin oluşturdukları olgular olarak değerlendirmeyi önemli bir özellik olarak kabul eden birisi olarak, ‘batıya dönük bir hayatı Allah’ın istediği doğrultuda yaşamaya tercih etmiş bir toplum’da taraf olmam, eğer o toplumda Müslümanca yaşamayı hedeflemiş insanlar varsa mümkündür. Gerisi ki bunların başında Resulullah (s.a.v) ‘in ayaklarının altına aldığı kavmiyetçilik ve ırkçılık gelmektedir, bu anlamda karşı durmam gereken bir anlayışa sahiplenmem mümkün değildir. Yıllardır karşı durduğum ve reddettiğim ırkçılığın açmış olduğu ve günümüzde bir sürü masum insanın da canının yanmasına sebep olan bu yangını yine ırkçı söylem ve tutumlarla çözmek kabullenilecek bir tutum olmasa gerek.
Yalnız ülkemizi değil yeryüzünde yaşayan tüm insanlığı bir biçimde etkilemiş ve sayısız insanı evinden, barkından, yurdundan ve yuvasından etmiş bu şövenist yaklaşımın temeli Şeytan’ın icat ettiği “ben Adem’den daha üstünüm” lafından başkası değil de nedir. “Üstünlüğün takvada” olduğunu beyan eden yüce kitabımızı hiçe sayan ve O’na göre bir hayat örmeyi reddeden bir kafaya karşı durmam Müslümanlığımın gereğidir.
Oluşturdukları bataklıkta oluşan sineklerle mücadele etmekten aciz bu çukur zihniyet, bu sıkıntısını topluma mal ederek, zaten kırgın olan iki toplumu birbirine düşürerek acaba ne amaçlamakta ve kimin ekmeğine yağ sürmektedir. Hak ve doğru olana çağrı eğer kişinin derisinin rengini ve kanını değiştirmeye çağrı ise bu nasıl bir doğrudur. En yüce ırk olarak görülen hangi ırk varsa onunla bir Çingene’nin Allah indinde eşit olduğuna inanan biri olarak olan biteni sessizce izlemekle yetiniyorum.
Vesselam...